Yeşil çelik, üretim sürecinde karbon salınımı minimize edilmiş veya sıfırlanmış çeliktir. Geleneksel çelik üretimi büyük oranda fosil yakıt (özellikle kömür) kullanır ve dünya çapındaki karbon emisyonlarının yaklaşık %7-9’unu oluşturur. Yeşil çelik üretiminde ise şu yöntemler öne çıkar:
Elektrikli Ark Ocağı (EAF) kullanımı ve hurdadan üretim,
Hidrojenle indirgeme (özellikle doğrudan indirgenmiş demir – DRI süreçlerinde),
Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretim,
Karbon yakalama ve depolama teknolojileri (CCS).
Türkiye'de Durum
Türkiye, Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ilk 10'unda yer alan çelik üreticilerinden biridir. Özellikle inşaat sektörüne yönelik uzun mamul üretiminde güçlüdür. Türkiye'de çelik üretimi büyük ölçüde elektrikli ark ocaklarına dayalıdır; bu da Türkiye’nin karbon emisyonu açısından avantajlı bir konumda olmasını sağlar.
Ancak yine de Türkiye'nin yeşil dönüşüme tam olarak uyum sağlaması için şu adımları hızlandırması gerekiyor:
Mevcut Gelişmeler ve Fırsatlar
Avrupa Yeşil Mutabakatı: Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB, karbon ayak izine göre gümrük vergisi uygulayacak. Bu, Türk çelik sektörü için ciddi bir dönüşüm baskısı yaratıyor.
KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri, yeşil dönüşüm odaklı projeler için artırıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yeşil OSB projelerini teşvik ediyor.
Erdemir ve Kardemir gibi büyük firmalar, hidrojen teknolojileri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu üzerine Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.
Zorluklar
Düşük karbonlu teknolojilere geçişin yüksek maliyeti,
Yeterli yenilenebilir enerji altyapısının olmaması,
Teknik bilgi eksikliği ve nitelikli iş gücü ihtiyacı.
Elektrikli Ark Ocağı (EAF) kullanımı ve hurdadan üretim,
Hidrojenle indirgeme (özellikle doğrudan indirgenmiş demir – DRI süreçlerinde),
Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretim,
Karbon yakalama ve depolama teknolojileri (CCS).
Türkiye'de Durum
Türkiye, Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ilk 10'unda yer alan çelik üreticilerinden biridir. Özellikle inşaat sektörüne yönelik uzun mamul üretiminde güçlüdür. Türkiye'de çelik üretimi büyük ölçüde elektrikli ark ocaklarına dayalıdır; bu da Türkiye’nin karbon emisyonu açısından avantajlı bir konumda olmasını sağlar.
Ancak yine de Türkiye'nin yeşil dönüşüme tam olarak uyum sağlaması için şu adımları hızlandırması gerekiyor:
Mevcut Gelişmeler ve Fırsatlar
Avrupa Yeşil Mutabakatı: Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB, karbon ayak izine göre gümrük vergisi uygulayacak. Bu, Türk çelik sektörü için ciddi bir dönüşüm baskısı yaratıyor.
KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri, yeşil dönüşüm odaklı projeler için artırıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yeşil OSB projelerini teşvik ediyor.
Erdemir ve Kardemir gibi büyük firmalar, hidrojen teknolojileri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu üzerine Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.
Zorluklar
Düşük karbonlu teknolojilere geçişin yüksek maliyeti,
Yeterli yenilenebilir enerji altyapısının olmaması,
Teknik bilgi eksikliği ve nitelikli iş gücü ihtiyacı.